Sen, kırılır üzülür darılır diye susarsın.
O ise senin bu suskunluğunu memnuniyet sanıp yoluna devam eder.
Ve hem üzülen sen olursun, hem de sustuğun için suçlanan sen..
Eğer sen üzüntüyü taşıyabiliyorsan, unutma ki seni üzen de bunu taşıyabilir.
Sessiz kalmanın altındaki nedenlere bir bak.
Kaygı mı, umutsuzluk mu, suçlanma mı?
Nedenin ne olursa olsun,
bu neden seni sürekli alttan almaya, seni üzenin de keyfine göre bencilce davranmasına neden olur.
Çözüm mü?
Sonucu ne olursa olsun:
1. Duygunu ifade et.
2. Sınır çiz.
3. Yeri gelirse uzaklaş
Birinin kişiliğini değiştiremezsin ama sana karşı nasıl davranacağını değiştirebilirsin.
Farkındaysan o da adamına göre davranıyor.
Saygı duyduğu kişilere daha dikkatli davranabiliyor.
Hatta bazıları evde agresif öfkeli iken, dışarıda çok saygılı ve hoş görülü olabiliyor.
Bazılarının kişiliklerinde ayrım olmaz.
Herkese saygı duyar ve değer verirler.
Bazılarından ise saygı ve değeri, biz tavrımızla alırız.
En azından kendilik değerimiz için.
Sen sınırlarını çiz, kendini de ifade et.
Varsın kimin neresi kırılırsa kırılsın, onu da o düşünsün…
Serhat Yabancı
Aile ve Evlilik Terapisti