İLKOKULLAR İÇİN YARIYIL TATİL ÖDEVİ

Yine bir yarıyıl tatilinin eşiğindeyiz. Kısa bir süre sonra öğrencilerimiz ve biz 18 haftalık yoğun tempoya kısa bir ara vereceğiz.Tatil yaklaştıkça öğretmenlerin büyük bölümünde “Tatilde öğrencilerime ne ödev versem, hangi test kitabını yada tatil kitabını aldırsam?vb. “ telaşı ve arayışı başladı. Buna bazı velilerin de yüksek bir motivasyonla eşlik ettiğini gözlemliyoruz. Bu 15 günü öğretmeler öğrencileri için, anne babalar çocukları için kendilerince eksik gördükleri bilgi ve becerilerin tamamlanacağı bir dilim olarak gördüklerini üzüntüyle izlemekteyiz.
Birkaç yıl önce yine böyle bir yarıyıl tatiline birkaç gün kalmışken böyle bir “Tatil Ödevim” Sosyal medyada paylaşılmış ve değer görmüştü. Bir çok meslektaşımla benzer düşünceler içerisinde öğrencilerimizin akademik seviyelerini dert etmeyi kısa bir süreliğine bırakıp,insani değerlere ve kişilik gelişimine uygun önerilerde bulunmayı,böylece binlerce öğrencinin hak ettikleri gibi bir tatil geçirmelerini sağlamıştık. Çok kıymetli düşüncelerle bezeli dönütler almıştım. Bu yıl bu önerileri sosyal medya aracılığı ile daha erken paylaşmayı düşündüm ki,daha çok kişiye ulaşabilsin. Belki de bu yıl daha fazla öğrencinin dilediği gibi bir tatil geçirmesine,bir çok anne- babanın çocuğuna 15 gün boyunca gönülsüz öğretmenlik yapmak zorunda kalmamasına,sonuçta çocuğuyla ilişkisinin hasar görmemesine ön ayak olabiliriz. Umarım bu yıl daha fazla fark yaratabiliriz.
İlk önce kafamızda bazı konuları netleştirmeliyiz.
Bu bir tatil mi,yoksa bir telafi ya da tamamlama arası mı?
Dört buçuk aylık bir sürede veremediğimiz neyi 15 günde vermeyi planlıyoruz?
15 günlük sürede unutulacağını düşündüğümüz ve bu yüzden sayfalar dolusu ödevle tatillerini zehir ettiğimiz öğrencilerimizde bu bilgilerin, bir ömür boyu var olacağına nasıl inanabiliriz?
Aynısı MEB tarafından bize yapılsa ne düşünürüz?
Gelelim yanıtlara; Bu bir dinlenme zamanıdır. Çocuğun dinleneceği,bol bol oyun oynayacağı,sosyal ilişkilerini geliştireceği,aile bağlarını,arkadaşlık ilişkilerini güçlendireceği kısa bir süredir. Bazı araştırma sonuçları bu abartılı ödevlerin öğrenciye yaşattığı stresin yanında anne babayıda bir öğretmen gibi ödev takibi yapmak zorunda bırakan bireylere dönüştürdüğü,çocuk ve ebeveynleri arasında olması gereken sağlıklı ilişkiye de zarar verdiğini ortaya koymaktadır. Öğretmen olarak bizim görevimiz öğrencilerimizin tatillerini bu amaçlar doğrultusunda geçirmelerine olanak tanıyacak önerilerde bulunmaktır.
Bazı arkadaşlarımız “ 15 gün boyunca bir çok kazanım unutuluyor” gerekçesi ile ödev veriyor. Bu arkadaşların iyi niyetinden hiç kimse şüphe etmemeli ama 15 günde unutuluyorsa zaten öğrenilmemiştir. Ezberlenmiştir. Yine de bu 15 günde öğrencilerimizde bir miktar geriye gidiş olsa da tatil dönüşü iyi planlanmış birkaç etkinlik ile birkaç günde bu açık kapatılır.
OECD ortalamasının çok üstünde çalışan bir meslek gurubuyuz. Öğrencilerimiz de bir çok Avrupa ülkesine göre daha fazla ders ve ödev yapıyorlar. Alınan sonuç bu çabanın karşılığı değil ama. 30 yılın verdiği deneyim ile ben bu durumumuzu patinaj yapan arabaya benzetiyorum. Öğretmen ve öğrenciler olarak diğer bir çok örneğe göre çok daha yüksek bir efor ve performans ortaya koyuyoruz ama bir türlü istediğimiz ilerlemeyi göremiyoruz. Hatta tam aksine bu kadar çaba ve emeğin sonucunda sıralamadaki yerimizi bile korumakta güçlük çekiyoruz. Daha aşağılara kayıyoruz. Patinaj yapan araba gibi..
Bu duygu ve düşüncelerle tüm öğrencilere,velilere ve meslektaşlarıma gönüllerince bir yarıyıl tatili diliyorum.. ÜMİT DEVECİ
Sınıf Öğretmeni