Sağlığımız her şeyden önemli! Lütfen boş verme, korkma!
Her sekiz kadından birinin hayatının belirli zamanlarında meme kanserine yakalanacağına bildirilmektedir. Meme kanserine karşı en iyi koruyucu yöntem erken teşhistir.
Erkenden fark etmek ve harekete geçmek önemli!
Meme kanseri sık görülmesine karşın yaşam alışkanlıklarımızda alacağımız önlemler sayesinde bu kanser türünden korunmamız büyük oranda mümkün olabiliyor.
Meme kanserine yakalanma riskini düşüren 10 yöntem;
1. Sağlıklı beslenme
Yüksek kalorili ve yağdan zengin beslenme meme kanseri riskini artırıyor. Bu nedenle beslenmenizde yağ içeriği yüzde 20-25 oranında olmalı.
Haftada 5 kez ve daha fazla kırmızı et (sosis, salam vb. ürünler dahil) tüketmek riski artırabiliyor.
Beyaz un, beyaz şeker ve fastfood gıdalar da yüksek kalori içerikleri nedeniyle risk oluşturabiliyor.
Buna karşın sebze ve meyveden zengin diyetin içerdiği antioksidan ve antikansinojenler sayesinde meme kanserine yakalanma riskini azaltıyor.
Bu nedenle günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmeniz meme kanserinden korunmanızda önem taşıyor. Özellikle antikanserojen besinler arasında yer alan enginar, brokoli, semizotu, ananas, böğürtlen, çilek ve çekirdekli üzümü sık sık tüketmeyi ihmal etmeyin.
2. Yürüyüş
Çalışmalar haftada 4 gün yapılan spor ve egzersizin meme kanserine yakalanma riskini azaltabildiğini gösteriyor. Meme kanserinden korunmak için haftada 3-4 saatlik tempolu yürüyüşü ihmal etmeyin.
Menopoz sonrasında ise spor daha da önem taşıyor. Çünkü yavaşlayan metabolizma ile düşük fiziksel aktivite; kilo alımına ve yüksek östrojen düzeyine neden olarak meme kanseri riskini artırıyor.
3. Fazla kilolarınızdan kurtulun
Meme kanserinden korunmak için fazla kilolarınızdan kurtulmanız önemli. Menopozdaki fazla kilolu kadınların ideal kilolu kadınlara göre meme kanserine yakalanma riskleri daha fazla oluyor.
Bunun nedeni ise obez kadınlardaki yüksek östrojen düzeyidir. Yeterli miktarda kilo verildiğinde risk azalıyor.
4. Bebeğinizi emzirin
Erken yaşta çocuk sahibi olun ve onu bol bol emzirin. Çünkü hiç çocuk sahibi olmamak veya ilk çocuğu 30 yaşından sonra doğurmak riski artırıyor.
Eğer 30 yaşından önce doğum yapılır ve birden fazla çocuk sahibi olunursa her bir doğum ile risk yüzde 7 oranında azalıyor.
Ayrıca bebeği 12 ay emzirmek de riskte yüzde 4 oranında bir azalma sağlıyor. Riskin azalması, emzirme döneminde meme dokusunun daha düşük oranda östrojene maruz kalmasıyla açıklanıyor.
5. Hormon ilaçları kullanımını sınırla
Özellikle 8 yıl ve daha fazla süre doğum kontrol hapı kullanımının riski artırdığına dair veriler mevcut. Eğer doğum kontrol hapı kullanacaksanız diğer risk faktörlerinizle birlikte değerlendirilmeniz uygun olacaktır.
Ancak, günümüzde kullanılan doğum kontrol haplarının düşük doz hormon içeriği nedeniyle riski artırmadığı ifade ediliyor.
Menopoz yakınmalarını azaltmak amacıyla kullanılan östrojen ve progesteron hormonunu içeren ilaçlar uzun dönemde, özelikle 5. yıldan sonra meme kanserine yakalanma riskini artırıyor.
Menopoza bağlı sıcak basmaları, terleme, baş ağrısı ve sinirlilik gibi yaşam kalitesini bozan yakınmaları, kısa süreli ve düşük dozda hormon ilaçlarıyla engelleyebilmek için kadın hastalıkları uzmanı doktorunuzla birlikte hareket edin.
6. Alkol ve sigarayı bırakın
Alkol kullanımı kanda folik asit düzeyini azaltarak ve aynı zamanda östrojen düzeyini yükselterek riski artırıyor. Yapılan bir çalışmada; günlük 3 kadeh ve daha fazla alkol tüketiminin meme kanseri riskini yüzde 40 artırdığı gösterilmiş.
Sigaranın da akciğer kanseri dışında birçok kanserin gelişimine neden olduğu belirtilmiş. Çalışmalar sigara ile meme kanser gelişimi arasında ilişki olabildiğini destekliyor. Erken yaşta alkol ve sigaraya başlamak ise riski daha da artırabiliyor.
7. Gereksiz vitamin ve antioksidan takviyesi almayı bırakın
İhtiyaç fazlası olarak dışarıdan alınan vitamin vb moleküllerin kanseri önlemediği gibi, riski artırabildiğine dair önemli kanıtlar var.
Bu nedenle hekiminiz önermediği sürece diyetteki vitaminler dışında ek vitamin ve antioksidan almayın. Ancak D vitamini düzeyinin düşük olduğu kişilerde D vitamini takviyesi kemik sağlığını olumlu etkilediği gibi kanser riskini de azaltıyor.
8. Stresten uzak durun
Stresin kanser gelişimi üzerine etkisi net olarak açıklanamamakla birlikte bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek riski artırabileceği üzerine görüşler var.
Stres ile mücadele etmek ve üstesinden gelebilmek hem riski azaltıyor hem de yaşam kalitesini artırıyor.
9. Aile öykünüzü bilin
Anne, baba, kardeşler, hala, amca, teyze, dayı ve kuzenlerdeki kanser hastalık öykünüzün bilinmesi riskinizi de belirlemede yardımcı oluyor.
Özellikle meme kanseri dışında yumurtalık, kalın bağırsak ve rahim kanseri öyküsü riski artırıyor. Eğer risk grubunda iseniz erken tanı konabildiği gibi meme kanserinden korunmanız da olası.
Yüksek risk grubunda meme kanserinden korunmak için kullanımı söz konusu olan 2 ilaç var. Bu iki ilaç da östrojen hormonunun etkisini bloke etme özelliğine sahip ve bunların meme kanseri gelişme riski yüksek olan kadınlarda riski azalttığı gösterilmiş.
Ancak yan etkileri göz önüne alındığında, riski yüksek olmayan kadınlarda koruyucu amaçlı kullanımı önerilmiyor.
10. Düzenli muayene
Kadınlar 20’li yaşlardan sonra kendi kendine meme kontrolü yapmaya başlamalıdır. 20 yaş öncesi meme kanseri riski düşük olduğundan düzenli kontrol önerilmez.
Muayeneye erken başlamak kişide panik ve kafa karışıklığına yol açabilir. Fakat 20 yaşını aşan her kadın, her ay regl dönemi başlangıcından 7-10 gün sonra kendi kendini muayene etmelidir.
Evde kendi kendine meme muayenesi nasıl yapılır?
Ayrıca 40 yaşına kadar 3 yılda bir, 40 yaşından sonra ise her yıl doktor muayenesinden geçilmedir.
Özellikle rahim ameliyatı geçirmiş kadınların her ayın ilk haftası içinde kendilerine bir muayene tarihi belirlemeleri şiddetle tavsiye edilir.